ARKADAŞA VEDA...

Gökyüzünün rengiydi gözlerin. Ya da denizin... Ne fark eder ki... Her ikisini de çok sevdin sen. En çok da bulutların arasında salınan planörlerini izlerken mutluydun sanki...

Ne güzel gülerdin... Hani derler ya, "Kahkahası yeri göğü çınlattı" diye. Güldün mü öyle içten gülerdin sen. Ne de tatlı güldürürdün. Neşeyle neşe kaynağı olur, birisinin hüznüyle hüzünlenirdin. Üzülünce bulutlar çökerdi o çakmak gözlerine. Ufak bir erkek çocuğu gibi asılırdı yüzün bir anda.

Vefanın, artık tarihin tozlanmış sözlüğünde sıkışıp kalmış bir kelimeden ibaret olduğu şu günlerde dostlarına vefan bu zamanın ötesindeydi. Sadece dostlara mıydı senin vefan? Hayır... Sen tanımadığına da yetiştin. Yardımını isteyen herkes için oradaydın... İnsan sevdin çünkü... Hayvan da sevdin... Hayatı ise her şeyden çok sevdin. Dolu dolu yaşamayı... Nasıl da keyif adamıydın! Votkayı salatalıkla içmeyi senden öğrenmiştim ilk...

Şimdi yokluğunun bıraktığı boşlukta tüm bu olan biteni sorgularken düşünüyorum da, "dört dörtlük insan"ın tanımı sende mi vücut bulmuştu Mustafa? Evet. Sen "dört dörtlük bir insan"dın hani "adam gibi adam" denilenlerden.

Kimseye, hiçbir şeye hayır demedin, diyemedin. Geri de çevirmedin. Sonra dün sabah ölüm geldi çaldı kapını. Açtın, buyur ettin içeri. Seni sevenler çok uğraştılar defetmek için onu bedeninden. Kalbin dedi ki "Bırakın kalsın, ben kimseye hayır diyemem. Ölüme bile..."

Şimdi var olduğunu hepimizin bildiği o uzak ülkedesin. Sana üzülenler için üzülüyorsun. Üzülme! Söz sana, seni anarken hep güleceğiz biz. Yeter ki sen ışıklarla gittiğin cennetinde mutlu olmaya devam et tıpkı burada olduğun gibi...

Şehnaz Tuna
1/22/2016

Etiketler : Mustafa V. Koç

ARKADAŞA VEDA... - Pembe Sakuram - Şehnaz Tuna