Blog Preview

Manhattan Üçlemem... Tom's Restaurant, Hangawi ve Bubble Tea

"Bu şehirde her gün başka bir yerde yemek yesen, tüm restorantları bitirmeye ömrün yetmez!" demişti bana New York'ta yaşayan birisi. Çok da doğru! Ben New York'a her gittiğimde güzel ortamlarda güzel yemekler yedim. Bu bazen günler öncesi rezervasyonu yapılan lüks bir lokantada saatlerce yediğimiz bir öğle yemeği olurken, kimi zaman da sokak satıcısından kağıt tabak içinde alıp, bank üstünde oturup yediğimiz ayaküstü yemekler oldu. Ama hep iyi yemek yedim. Bu gidişimde de öyle oldu ama ufak bir farkla... Kızım ve ben hayvan sevgimizin bizi getirdiği son nokta olarak artık vejetaryen tarzında beslenmeye başladık. Manhattan vejetaryen ve veganlar için de bir cennet. Bu seyahatimizde Deniz'in gitmek istediği yerler önceliğimiz oldu. Çok da keyifli yemekler yedik. Kendi kendime dedim ki, "New York'un sadece bilinen yemek yerlerini değil, biraz da bilinmeyenleri hatta bazen de şans eseri keşfettiğim yerlerini yazsam ne iyi olur!"

DEVAMINI OKU
Blog Preview

Hemen hepsi New York'a özel...

Her ülkenin, hatta her şehrin kendine has karakteristik bazı özellikleri vardır. "Kendine has" deyince bu konuda bayrağı elinde tutan, en önde gelen şehirlerden biri bana göre hiç kuşkusuz New York! Yeri geldikçe hakkında yazdığım ve yazmaya devam edeceğim ışıklar şehrinde "Tipik New York!" diyeceğim kadar görmeye alıştığım, ama bazen de gördüğümde bu sefer de şaşkınlıktan "Tipik New York!" dediğim bazı kareleri önümüzdeki dört sene boyunca orada yaşayacak olan kızıma özlemim ve onunla beraber geçirdiğimiz unutulmaz anların hatrı ve keyfiyle paylaşıyorum...

DEVAMINI OKU
Blog Preview

New York'tan bu sefer de bir dörtleme: Kahvede Gregory's ve Birch. Kahvaltıda Sarabeth's ve Bagels & Schmear

Hep diyorum ya New York yazmakla bitmez. Klasikleri olduğu kadar yeni açılan mekanları ile sürekli değişen bu şehri takip etmek oldukça zor. Hal böyle olunca yerlisine de turistine de düşen kimi zaman araştırarak ama çoğu zaman tamamıyla şans eseri yeni yerler keşfedip kovalamak oluyor. Bana sorulacak olsa şehrin en büyük zevki de bu keşifler zaten.

DEVAMINI OKU
Blog Preview

Dos Caminos ve Rolf's sayesinde Meksika'dan Almanya'ya yürüyerek sekiz dakika!!!

New York'ta özellikle yemek konusunda imkansız diye birşey yoktur. Yani "Şimdi şu ülkede olsaydım da şunu yeseydim." gibi birşey söz konusu bile olamaz. Çünkü Manhattan'da hemen her ülkenin mutfağına ya birkaç blok yürüyerek ya da metro veya taksi ile en fazla yarım saat yol giderek ulaşabilirsiniz. Ben de bu yazımda aralarında sadece sekiz dakikalık yürüme mesafesi olan, iki ayrı ülkenin mutfağını servis eden iki farklı lokantadan bahsedeceğim.

DEVAMINI OKU