Pembe sepya portredeki o adam kimdi?...

Sevdiğim birkaç kişi ve uğraş dışında herşeyden elimi ayağımı çekmiş durumdayım bu aralar. O sevdiklerim de vazgeçemediklerim zaten. Ya da istesem de vazgeçemediğim için seviyorum onları; onu da pek bilemiyorum. Dün Sultanahmet'teki terör saldırısıyla beraber iyiden iyiye içime kapandım. Kalbimin tam orta yerine konuşlanmış davetsiz bir ağırlık olanca gücüyle yüreğime bastırıp dururken onlarca masum canın hiçbir şeyden habersiz, bir anda, öylece göçüp gitmesini sorgulayıp durdum. Daha dört gün önce kendi kızımla vakit geçirdiğim o güzelim meydan şimdi artık o kadar insanın mezarı olduğu gibi, kimbilir kaç kişinin de hayatları boyunca baş edemeyecekleri anılar ve travmaların kaynağı oldu. Sultanahmet dendiğinde benim aklımda ilk beliren, bu zamana kadar ayakta kalabilecek düzgünlükte mimari ve ihtişamlarıyla, soylu tarihimizin birinci dereceden tanığı harikulade yapıların birarada bulunduğu masalımsı bir tablo olurdu. Şimdiyse aklıma ilk gelen gerçekleşen bu hain katliam oluyor. Aslına bakılırsa bana göre zaten amaç da buydu. Fakat ben buna izin vermeyeceğim. Ölenlere ve yaralılara olan saygım baki kalmak şartıyla ben Sultanahmet'i belleğimde yine eski ihtişamı ve oradaki hoş anılarımla yaşatacağım. Ve ben yine ilk fırsatta çoluğumu çocuğumu, yurt dışından gelen misafirlerimi alıp gideceğim Sultanahmet'e. 

Ruh halim böyleyken saat gece yarısını biraz geçe sosyal medyada paylaşılan, eski İstanbul görüntülerinden oluşan bir video dikkatimi çekti. Eskiyi seviyorum ben. Özlüyorum da çok. Zaten videoyu açma sebebim biraz da bu yüzden oldu. Görüntüleri, gecenin sessizliğinde buruk bir hüzünle izlerken, taş plak kayıtlı şarkıdaki eğlenceli ses ve eşlik eden akordiyon melodisi bana çok tanıdık gelmeye başladı. Videoyu sonuna kadar izlediğimde son karede çıkan pembe sepya erkek portresinin altında çıkan ismi tıklamamla beraber hafızam bu sesi nereden tanıdığımı bana anında hatırlattı. TRT'nin siyah beyaz dönemlerinden, elinde akordiyonu ağzında mızıkası, komik şarkılar ve tekerlemeler söyleyen Celal Şahin'i nasıl da unutmuştum! 

 

Pazar Gezmesi..

Pazar Gezmesi..Celal Şahin (Taş Plak)Fotoğraf paylaşan tüm sayfa dostlarımıza teşekkür ederiz.Sunum : Şehr-İstanbul34 Ekibi

Posted by Eski Zamanlarda İstanbul'un En Güzel Fotoğrafları Ve Resimleri on Saturday, January 2, 2016

 

Dün bu görüntüler ve müzikler sayesinde gerçekten biraz daha iyi hissettim. Daha doğrusu eskinin sıcaklığında tatlı bir güven duygusu geldi içime. Biraz huzur, az da dinginlik esti ruhuma. Sonra tatlı bir hüzün sardı içimi. O yılları yaşayabilmiş olmak güzeldi fakat geri getirememek son derece üzücüydü. Böyle acı dolu bir günde herhangi bir yerde paylaşamadım bu videoyu. Çünkü o an hissettiklerimi birkaç satırla anlatmam mümkün değildi. Ama sonra dedim ki benim, Celal Şahin'i, onu hatırladığında dudağına hafif bir tebessüm kondurabileceğimi düşündüğüm herkesle paylaşmam, ve çocukluğumuzun hafızasında yer etmiş bu değerli insanı yeniden hatırlatmam lazım. İşte bu niyetle bastım bugün klavyemin tuşlarına. Hatırlatabildiysem de ne mutlu bana...

 

 

 

Şehnaz Tuna
1/13/2016

Etiketler : Nostalji, Celal Şahin

Pembe sepya portredeki o adam kimdi?... - Pembe Sakuram - Şehnaz Tuna