Tek başına güçlü kadın olunmuyor!

Son bir aydır hayatımın zorlu ve ayakta dimdik durmam gereken zamanlarından birini yaşıyorum. Bu süreçte en sık duyduğum sözlerden biri de "Sen güçlü kadınsın!" cümlesi oluyor. Henüz 18 yaşımda iken çok sevdiğim babamı yitirdiğimden beri sıkça duyduğum bu cümleyi ben de kendime bir asa olarak aldım yürüdüğüm hayat yolunda. Fakat, güçlü kadının ne olduğunu pek de sorgulamadım açıkçası. Hani bazı şeyler insan hayatında ezber olmuştur artık, onları sorgulamaya ihtiyaç duymazsınız ya, işte tam da öyle bir durum... Peki nedir güçlü kadın olmak?

Geçtiğimiz günlerde lisemin 25ci mezuniyet yılında müdürümüz Esin Hoyi demişti. "Bizler de düşeriz. Ama düştüğümüz yerden kalkmasını biliriz." Evet. Güçlü kadın düştüğü yerden kalkabilmeli. Güçlü kadın elini attığı her şeyin altından da kalkabilmeli. Güçlü kadın pes etmemeli. Güçlü kadın her şartta kendini ve ailesini ayakta tutabilmeli. Bu listeye daha birçok özellik eklenebilir. Peki tüm bunları başarabilmek neye bağlı?

Kişilik ve yetiştirilme kuşkusuz çok mühim faktörler. Bir aileye sahip olup, aile bireyleriniz ve onların sevgileri uğruna güçlü olmak. Bunlar da aynı şekilde önem taşıyor. Fakat ben bu son yaşadığım dönemde bir kadın olarak en büyük motivasyonumun kız arkadaşlarımdan geldiğini fark ettim. Yaşadığım tüm gelişmeleri anı anına dünyanın öbür ucundan takip eden, yaz tatilinden vakit ayırıp beni sıkça arayıp soran, kendi sağlık sorunlarını bir yana bırakıp benim sürecimle canı gönülden ilgilenen, kimi zaman moral bozukluğuyla yaptığım çıkışları görmezden gelip beni sımsıcak bağırlarına basan dostlarım... Sabah gözümü onların mesajları ile açıp, uyumadan önce iyi dilekleriyle uykuya dalmak benim bu süreçteki en büyük desteğim oldu.

Yani işin özeti şu ki, tek başına güçlü kadın olunmuyor. İyi ki varsınız can dostlarım...

Romantik yengecim Zeynep...