Aralarında sadece 520 metre mesafe olan bu iki kafe arasındaki farkı biri bana söyleyebilir mi lütfen?

Başta Yorkshire'ım Tinky olmak üzere tüm dört ayaklı canlılara inanılmaz bir düşkünlüğüm var. Yıllar ilerledikçe de sevgim farklı bir boyut alıyor galiba. Sevginin en saf ve temiz kaynağı olarak gördüğüm kedi ve köpekler bakıma muhtaç halleriyle de annelik iç güdümün tavana vurmasına sebep oluyorlar. Hal böyle olunca onlara söylenen en ufak bir sözü üstüme alınıyor, yapılan her tür ayrımcılığı da hakaret olarak görüyorum. Bunun sonucu olarak da onlara gösterilen negatif hiçbir davranışa da tahammülüm yok malesef! İnsanın kaçındığı şey de sürekli başına gelir ya, dün yine sinir sistemimi durduk yere allak bullak eden bir olay yaşadım. Siz de benim gibi düşünüp hissedenlerdenseniz lütfen bu yazıyı okuyun. Okuyun ki hep beraber tavrımızı alalım. 

Ofiste çalışanlar bilir. Bazen öyle bir an gelir ki dışarı çıkıp şöyle azıcık bir nefes almak istersiniz. Ben bu konuda çok şanslıyım. Ofisim Çamlık'taki All Sports Cafe'nin iki bina yanında.Böyle durumlarda hemen oraya kaçıyor, yemeğimi yiyip kahvemi içiyor, bazen de işlerimi yapıyorum. Tinky de her zaman yanımda oluyor tabii ki. Kafenin güleryüzlü personeli ise bana gösterdikleri ilginin daha fazlasını Tinky'e gösteriyorlar. Dün havanın güzelliğini fırsat bilip bilgisayarımı aldım ve işimi -bu sefer değişiklik olsun diye- yıllardır gitmediğim, iki sokak paraleldeki Harvard Cafe'de yapmak istedim. Toplam ağırlığı bilgisayarımdan bile daha hafif olan Tinky'mi çantama atıp yürüyerek beş dakika uzaklıkta olan kafenin kapısına geldiğimde kapıdaki güvenlik görevlisi önüme atladı. Abartmıyorum. Atladı. Amacı belli, içeri girmemi engellemek. Büyük çabalar göstererek yaptığı uzun atlama sonucu sebep olarak "Ufaklığı almayabilirler." dedi. "Şaka yapıyor olmalısınız!" dedim. Hatta dayanamayarak devam ettim, "Gerçekten nolur bu bir şaka olsun." dedim. Adamcağızın da bir suçu yok aslında. Ne yapsın tembihlenmiş zavallı. Nispeten kibar bir tavırla -aslında belli ki o da pek memnun değil bu uygulamadan- "Bir müdürümüze sorayım." diyerek aynı çeviklik ve süratle içeri doğru koştu. Ben bu arada dondum kaldım. İçerisi bomboştu çünkü. İçerisi derken kocaman bir bahçeden bahsediyorum. Yani kapalı bir mekan falan da değildi oturacağım yer. Bir buçuk kiloluk, üstelik çantadan dışarı çıkmayan minnacık bir köpeğin açık mekan bahçeye girip giremesi gibi bir konudan dolayı kapıda bekletiliyordum. İnadına bekledim. Cevabı cidden merak ediyordum. 


Harvard Cafe tarafından bahçeye alınması sakıncalı görülen Tinky

Derken tüm o vakur edasıyla müdür bey ağır adımlarla bana doğru yaklaştı. Sonra en net ve en kesin bir tavırla göğsünü gere gere "Hayvan almıyoruz." dedi. Ben bundan sonra dediklerimi ve sonrasını burda yazmıyorum lakin tüm hayvanseverler vakur tavırlı müdür beye verdiğim cevabı ve göstermiş olduğum tavrı az buçuk kestirmişlerdir :) O sinirle kendimi All Sports Cafe'ye geri attığımda kafamda şu soru dönüp durdu. "Hemen hemen aynı yıllarda açılmış iki mekan. Tarzlar aynı. İkisi de kafe. Aralarındaki mesafe 520 metre (Yandex harita teyitlidir). Peki farkları ne?"

Zihnimde büyük harflerle beliren cevabı çok da düşünmedim açıkcası. Fark şuydu: 

ME-DE-Nİ-YET! 

Şehnaz Tuna
6/16/2015

Etiketler : All Sports Cafe, Harvard Cafe, Yorkshire Terrier, Tinky

Aralarında sadece 520 metre mesafe olan bu iki kafe arasındaki farkı biri bana söyleyebilir mi lütfen? - Pembe Sakuram - Şehnaz Tuna