"Mesleğinde titiz bir o kadar da disiplinli kişiliği olan Usta Hacı Hasan'ı bir gün misafir yemeğinde çıkan bir kıl çılgına çevirir. Duruma çok sinirlenen usta, tüm elemanları hizaya çeker ve cezayı keser.Ertesi gün tüm çalışanlar, saçları ustura ile kazınmış halde lokantaya gelir. Bu cezadan nasibini ve dersini alan Mehmet'in saçları kesilince küçük yaşlarda geçirdiği trafik kazasında kalan V harfi ortaya çıkar. Eski Türkçe'de yedi anlamına gelen bu işaret ustanın dikkatini çeker ve ona isminin önünden bir daha silinmeyecek olan 7 Mehmet lakabını takar. Böylece başlar 7 Mehmet serüveni." (www.7mehmet.com sitesinden alıntıdır.)
Yazılarımdaki paylaşımlarımdan da anlaşılacağı üzere güzel yemek yemeyi çok seviyorum. Buna bağlı olarak benim belli bir yemeğe yönelik krizlerim sıkça tuttuğu gibi bazen de mekan krizim tutar. İşte bu mekan krizlerimin baş sıralarında yer alan lokantalardan biridir Antalya'nın meşhur 7 Mehmet'i. Yarım asrı geçkin bir süredir var olan bu lokantayla tanışıklığım uzun yıllar öncesine dayanıyor. İşimiz sebebiyle üç yaz üst üste Antalya'da bulunduğumuz dönem ikinci adresimiz haline gelen 7 Mehmet'te yaptığımız uzun aile ve arkadaş yemeklerimiz, halen aklımda. O dönemlerde organik malzeme kullanımı ve mevsim sebze ve meyvelerinden yemek yapma akımının günümüzdeki gibi "moda" olmamasına rağmen 7 Mehmet'in oğlu -şimdi rahmetli olan- değerli Hakkı Akdağ'ın özel sütleriyle yaptığı peynirin, yoğurdun, ev yapımı kaymağın, mevsim sebzeleriyle yarattığı birbirinden farklı yemeklerin tadına doyum olmazdı.

7 Mehmet (Resmi web sitesinden alıntıdır.)
Yine böyle bir mekan aşerme durumumuz olunca, üç günün dört öğününü 7 Mehmet'te yediğimiz bir Antalya seyahati yaptık. Bu lokantayı standard bir şekilde anlatmak pek mümkün değil. Çünkü kullanılan malzemeler mevsimine göre seçildiği için yemekler de sürekli değişmekte. Sabit bir menüsü yok. Bizim gittiğimiz bahar döneminde menüde yine birbirinden farklı lezzetler mevcuttu. Bize sunulan enfes tabakları yedik yemesine ama Hakkı Bey'in mekanda işi olmadığı her zaman oturduğu köşesinin boş görüntüsü kalbimizi burkmadı desem yalan olur. Vefatından sonra işleri aynı başarıyla yürütmeye devam eden oğlu Mehmet'in güleryüzü ve işindeki mükemmelliyetçi yapısı bize hem babasını hatırlattı hem de 7 Mehmet'in emin ellerde devam ettiğini gördüğümüz için bizi avuttu.
Herşey mevsiminde çıkan sebze ve meyvelerle yapıldığı için burası vejetaryenler için de bir cennet. 7 Mehmet'te güzel olan menüye bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Benim gibi özel beslenme tarzınız varsa şef size uygun revizyonlarla harikalar yaratabiliyor. Burası için söylenecek söylenmiş, yazılacak yazılmış. Bana düşen, burayı en son ziyaretimde damak hafızamdan geriye kalanları sayfamda paylaşıp bunları bir de görsel olarak ölümsüz kılmak olacak. Buyrun afiyetle...

Avokadolu Sebze Salatası

7 Mehmet'in efsane pilavı (Ananas, badem, bergamot, kabak çekirdeği ve kuru üzümlü)

Taze Domatesli Zeytinyağlı Fasulye (Yemeklerin yanında ince kıyılmış acı yeşil biber yediğimiz aradan geçen onca yıl boyunca unutulmamış ve arkadaki tabakta görüleceği gibi biz söylemeden masamıza getirilmişti.)
Meşhur Pazar menüsü
7 Mehmet'in Pazar menüsü sadece Antalya'lılar için değil bizim gibi şehir dışından gelen 7 Mehmet'ciler için de oldukça meşhur ve vazgeçilmezdir. Aynı öğünde üç farklı hamur işi tabağı yedirebilmek sanırım sadece bu lokantaya özgü bir beceri. Lakin, her Pazar çoluk çocuk, ailecek 7 Mehmet'e gelip Kulaklı Çorba, Su Böreği ve Mantı'dan oluşan menüyü yemek ciddi bir Antalya geleneğidir

Kulaklı Çorba (İçine nohutlu gerdan eti eklenen bir nevi mantı çorbası gibi düşünebileceğimiz bu aile geleneği lezzetini bir gün önceki siparişimle benim için kıymasız olarak hazırladılar.)

Dışı kıtır kıtır içi yumuşacık hamurlu peynirli su böreği (Yan tabaktaki yeşil biberlere yeniden dikkat çekerim.)

7 Mehmet mantısı
Ve tatlılar...
Üzerlerinde servis edilen kaymağın bile organik köy sütüyle yapıldığı tatlıların lezzetlerini resimlerine bakarak yaratacağınız hayal gücünüze bırakıyorum.

Ayva Tatlısı

Fırında Kabak Tatlısı (Benim sade halini tercih ettiğim bu enfes tatlının üzerine dilerseniz ev yapımı tahin sos ve ceviz de koyabiliyorsunuz.)
7 Mehmet'i son ziyaretimin üzerinden yaklaşık iki buçuk ay geçti. Tadlar ise daha dün yemişim gibi damağımda. 1948 yılından bu yana çizgisinden ödün vermeyerek hizmetini bizlerden esirgemeyen bu klasik mekana daha nice uzun yıllar gitmeyi ümit ediyor, yemek düşkünü olup da henüz gidememiş olanlara ise en yakın zamanda bu harika lezzetleri tatmalarını yürekten tavsiye ediyorum.
Şehnaz Tuna
6/5/2015
Etiketler : Mehmet Akdağ, Hakkı Akdağ, Antalya, 7 Mehmet
