Yakın tarihlerde bir yazı yazmıştım "İste, inan, al!" diye. İstemek ve dilemek. Dilediğimiz şeyin olmasını heyecanla beklemek. Hiç düşündünüz mü bilinçlendiğimiz andan itibaren hayatımızın ne kadar büyük bir bölümü bir şeyi istemek ya da dilemekle geçiyor aslında? Çocukken annemizin, babamızın rüyalarımıza giren o sarı saçlı, iri gözlü bebeği ya da güneşin altında gıcır gıcır parlayan o şahane bisikleti bize almasını, biraz büyüyünce uzaktan uzağa aşık olduğumuz o müthiş yakışıklı çocuğun ya da dünya güzeli kızın bizi farkedip, onun da bizi beğenmesini, üniversite kazanmayı, yetişkinliğe doğru bir meslek sahibi olmayı, sonrasında bir aile kurmayı, ve sonrasında ....., ve sonrasında ...... Dileklerimiz hiç bitmiyor. Son nefesimizi verene kadar da bitmeyecek. Son nefesimizi verirken de ölümden sonrasına inananlarımız için de o hayata dair dileklerimiz olacaktır herhalde. Dilekler umudumuz aslında. Umutsa yaşamın rengi.
Her yıl 6 Mayıs'ta kutlanan Hıdırellez, doğayla beraber umutların da yeşerdiği bir gün. Hızır ve İlyas peygamberlerin buluştuklarına inanılan ve Anadolu'nun birçok yöresinde asırlardır bir bayram havasında geçen kutlamalar büyük şehirlerde de belli başlı bazı ritüellerle yaşanıyor. Bunların en bilineni gül ağacına asılan dilekler. Dolayısıyla eğer bu sene Hıdırellez ritüellerden birini uygulamayı düşünüyorsanız ilk yapmanız gereken evinizin yakınlarında bir gül ağacı bulmak olacak. 5 Mayıs, yani bugün akşam ezanından sonra kağıtlara yazdığınız dileklerinizi kırmızı kurdelelerle bu ağacın dallarına bağlıyorsunuz. Sahip olmak istediğiniz ev ve araba gibi şeylerin ufak figürlerini ağacın altına çizmek de diğer bir ritüel. Hıdırellez inancına göre kırmızı keselere koyup ağaç dalına astığınız daha sonra da geri topladığınız paraları cüzdanınızda taşırsanız tüm sene parasız kalmıyormuşsunuz. Ağacın dibine açık cüzdan bırakmanın da para getirdiğine inanılırken, evde yaşayan her birey için toprağa dikilen yedişer adet nohutun kişileri kötülük ve nazardan koruduğuna inanılmakta. Koyduğunuz tüm bu dilekleri 6 Mayıs Hıdırellez sabahı geri topluyor ve suya bırakıyorsunuz...
Dileklerimi bağlayacağım gül ağacı
Ben bu sene ilk defa bu gül ağacına dileklerimi bağlayacağım. Dileklerim olsun ya da olmasın çok önemli değil, nasıl olsa dilemeye devam edeceğim. Beni asıl mutlu eden tarihin bir parçası haline gelmiş bu hoş ritüeli kendim, çocuklarım ve sevdiklerim için uygulamak olacak.
Bolluk ve bereket dolu bir Hıdırellez Bayramı diliyor, sizi Goran Bregovic'in en sevdiğim parçalarından biri olan Ederlezi'nin (Hıdırellez) Özgü Namal ve Suzan Kardeş'li yorumuyla başbaşa bırakıyorum.
Şehnaz Tuna
5/5/2015
Etiketler : Ederlezi, Goran Bregovic, Hıdırellez
